first in time

listen to the pronunciation of first in time
İngilizce - Türkçe

first in time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

first time
(Bilgisayar) ilk sefer

Daha önce burada bulundun mu? Hayır, bu benim ilk seferim. - Have you been here before? No, It's my first time.

Ben ilk seferi hatırlıyorum. - I remember the first time.

first time
ilk defa

Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti. - An old friend of mine dropped in on me for the first time in ages.

Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür. - When meeting a person for the first time, keep the conversation light.

first time
ilk kez

İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim. - Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time.

Paris'e ilk kez gitti. - She went to Paris for the first time.

first time
ilk olarak

Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum. - I don't remember when the first time I met him was.

Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı. - The world population reached one billion for the first time in 1804.

İngilizce - İngilizce

first in time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

first time
initial time, initial experience, initial occurrence
first in time