first-time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- ilk olarak
- ilk kez
Tom bir ilk kez yakalanan.
-Tom's a first-time offender.
- (Bilgisayar) ilk sefer
Ben ilk seferi hatırlıyorum.
-I remember the first time.
Sadece ilk seferde doğru şeyi yaparak kendini bir sürü sorundan kurtarabilirsin.
-You can save yourself a lot of trouble by just doing it right the first time.
- go for the first time
- ayak atmak
- for the first time
- ilk olarak
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
-The world population reached one billion for the first time in 1804.
- first time
- ilk defa
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
-The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
İlk defa mı tadına bakıyorsun?
-Is this the first time you have tasted it?
- for the first time
- İlk kez
- for the first time ever
- Şimdiye kadar ilk defa
- meet someone for the first time
- biriyle ilk kez tanışmak
- very first time
- İlk kez
- first time
- ilk kez
Paris'e ilk kez gitti.
-She went to Paris for the first time.
Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
-I saw Yoshida for the first time in five years.
- first time
- ilk olarak
Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum.
-I don't remember when the first time I met him was.
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
-The world population reached one billion for the first time in 1804.
- first time in days
- günler sonra ilk defa
- first time in days
- günlerden sonra ilk defa
- first time in days
- günler sonra ilk kez
- first time in days
- günlerden sonra ilk kez
- first time in months
- aylardan sonra ilk defa
- first time in months
- aylardan sonra ilk kez
- first time in months
- aylar sonra ilk defa
- first time in months
- aylar sonra ilk kez
- first time in weeks
- haftalar sonra ilk kez
- first time in weeks
- haftalar sonra ilk defa
- first time in years
- yıllardan sonra ilk kez
- first time in years
- yıllar sonra ilk kez
- first time in years
- yıllar sonra ilk defa
- first time in years
- yıllardan sonra ilk defa
- for the first time in days
- günler sonra ilk defa
- for the first time in days
- günler sonra ilk kez
- for the first time in days
- günlerden sonra ilk kez
- for the first time in days
- günlerden sonra ilk defa
- for the first time in months
- aylar sonra ilk defa
- for the first time in months
- aylardan sonra ilk defa
- for the first time in months
- aylardan sonra ilk kez
- for the first time in months
- aylar sonra ilk kez
- for the first time in weeks
- haftalar sonra ilk defa
- for the first time in weeks
- haftalar sonra ilk kez
- for the first time in years
- yıllardan sonra ilk kez
- for the first time in years
- yıllar sonra ilk kez
- for the first time in years
- yıllardan sonra ilk defa
- for the first time in years
- yıllar sonra ilk defa
İlgili Terimler
first-time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Happening for the first time; doing something for the first time
- first-time buyer
- A person purchasing a house for the first time, as opposed to one who already owns a house and is selling it in order to buy another
- first-time buyers
- plural form of first-time buyer
- first-time buyer
- someone who is buying a house or an apartment for the first time
- first-time offender
- lawbreaker convicted of an offense for the first time
- first-passage time
- The time taken for a random walker to reach a specified target
- first time
- initial time, initial experience, initial occurrence
- for the first time
- the initial time; "when Felix first saw a garter snake"
- there's always a first time
- there's a first time to try something new, there is always a first time for everything, it's never too late to do something for the first time
- this is not the first time
- this has happened before
İlgili Terimler
Telaffuz
Etimoloji
() first time as a modifierResimler
Videolar
... By 30,000 years ago, Homo sapiens reach Europe for the first time. ...
... For the first time you're going to be able to build your ...