İşi bitirmeyi erteleme.
- Don't delay finishing the business.
Projeyi bitirmeyi başardık.
- We succeeded in finishing the project.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.
- The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.
İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
- I must finish it before I go out.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Tom gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.
- Tom will finish serving his sentence next month.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
- Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- We must work hard to finish this task before Friday.
O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
- He finished his chores in no time.
Halen ödevimi tamamlamam lazım.
- I still need to finish my homework.
That guy's a slow and lazy player, but he's got excellent finishing.
All she needs is a year or two at a fashionable finishing school, so that at eighteen she can come out with éclat, put in Aunt Clara.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.
The song has finished.
... the psychological costs of finishing ...
... will need Congress to protect more than three million jobs by finishing ...