İşi bitirmeyi erteleme.
- Don't delay finishing the business.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
- I plan on finishing that in two or three minutes.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Tom üniversiteyi bitirdikten sonra donanmaya katıldı.
- Tom joined the navy after finishing college.
İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
- I must finish it before I go out.
O, ne pahasına olursa olsun işi bitirmeye kararlıydı.
- He was determined to finish the work at any cost.
İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- I want to finish the work on my own.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- We must work hard to finish this task before Friday.
Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
- Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
- It'll take a long time for me to finish this.
Halen ödevimi tamamlamam lazım.
- I still need to finish my homework.
That guy's a slow and lazy player, but he's got excellent finishing.
All she needs is a year or two at a fashionable finishing school, so that at eighteen she can come out with éclat, put in Aunt Clara.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.
The song has finished.
... the psychological costs of finishing ...
... will need Congress to protect more than three million jobs by finishing ...