finished, completed

listen to the pronunciation of finished, completed
İngilizce - Türkçe

finished, completed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

done
{s} yapılmış

Deneme neredeyse yapılmıştı. - The trial was all but done.

Bu nasıl yapılmış olabilir? - How could it have been done?

done
f., bak. do. s
done
sona ermiş
done
çok yorgun

Tom çok yorgun görünüyordu. - Tom seemed to be done.

Çok yorgun olduğunu biliyordum. - I knew you were done.

done
(Bilgisayar) tamamlandı
done
{f} yap

O öyle bir şey yapmış olamaz. - She can't have done such a thing.

Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın. - If it had not been for her help, you would never have done it.

done
pişmiş

Bifteğinizi nasıl pişmiş istersiniz. - How would you like your steak done?

Etimi iyi pişmiş severim. - I like my meat well done.

done
öIüm döşeğinde
done
{s} kabul edilebilir
done
bitti

İşin bittiğinde bana haber ver. - Tell me when you're done.

Benim vardiya neredeyse bitti. - My shift's almost done.

done
done in çok yorgun
done
{s} olmuş

Tom yaptıklarından pişman olmuş gibi görünüyordu. - Tom seemed to regret what he had done.

done
{s} iyi pişmiş

Etimi iyi pişmiş severim. - I like my meat well done.

Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum. - I'd like my steak well done.

done
kabul

Tom yaptığı şeyin yanlış olduğunu kabul etmeyi reddetti. - Tom refused to admit that what he'd done was wrong.

O, yanlış yaptığını kabul etti. - He admitted having done wrong.

done
iyi pişmiş done brown iyi kızarmış done for mahvolmuş
done
tamam, bitti
done
{s} bıkmış
done
{s} uygun
done
oldu

Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum. - I have no regrets for what I have done.

Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır. - Get it done as soon as possible.

İngilizce - İngilizce
{s} done
finished, completed