Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
- Please let the captured birds go.
Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.
- Please free the captured birds.
Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
- The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
- The divers were trapped in the cave.
O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
- He said Davis must be captured.
Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.
- Tom was afraid of being captured by the enemy.
Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.
- Tom looks like he's trapped.
Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.
- Some people felt trapped.