fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive

listen to the pronunciation of fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive
İngilizce - Türkçe

fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tall
uzun

Bilal Karam'dan daha uzundur. - Bilal is taller than Karam.

Sen ondan daha uzun boylusun. - You are taller than she.

tall
{s} boylu boslu
tall
tallness uzun boyluluk
tall
{s} uzun boylu, uzun: He's 1.7 meters tall. Boyu 1,70
tall
{s} yüksek

Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır. - Mt. Fuji is Japan's tallest mountain.

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

tall
yükseklik

Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir. - This mountain is 3000 meters tall.

Eyfel kulesi ne kadar yüksekliktedir? - How tall is the Eiffel Tower?

tall
övünerek
tall
abartarak
tall
yüksel

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tall
boyunda

On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır. - A boy of seventeen is often as tall as his father.

Ben beş fit, iki inç boyundayım. - I am five feet, two inches tall.

tall
uzun boylu

Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı. - The tall man wore a pink carnation in his lapel.

Siz ondan daha uzun boylusunuz. - You are taller than her.

tall
{s} abartılı

Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme! - Don't expect me to believe such a tall story.

İngilizce - İngilizce
tall
fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive