Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kısa saç stilini severim.
- I like the short hairstyle.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız.
- If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.
Bufalo kanatları servis eden bir yer bulmaya gidelim.
- Let's go find a place that serves Buffalo wings.
Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar.
- They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean.
Balıkların solungaçları ve yüzgeçleri vardır.
- Fish have gills and fins.
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
Dolphins have well-developed pectoral fins (flippers) placed behind the head and below .
Onların süzgeçleri kesildikten sonra köpek balıkları okyanusa canlı bir şekilde geri atıldı.
- After their fins have been removed, the sharks are thrown back alive into the ocean.
I am Finnish, but I speak also Swedish.
- Ben Finim ama İsveççe de konuşuyorum.
I got pregnant from the Finnish harpist that I told you about last night.
- Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.