Son başvuru tarihi pazartesiydi.
- The filing deadline was Monday.
Bana yeni dosyalama sistemini göster.
- Show me your new filing system.
Tom dosya dolabının üzerinde yürüdü.
- Tom walked over to the filing cabinet.
Bana yeni dosyalama sistemini göster.
- Show me your new filing system.
Bana yeni dosyalama sistemini göster.
- Show me your new filing system.
Alet kutusunda bir eğen var mı?
- Do you have a file in the tool chest?
O bir eğe ile pası sildi.
- He rubbed the rust off with a file.
Nakido bir dosya paylaşım platformudur.
- Nakido is a file sharing platform.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
Dosyayı hangi klasöre kaydettin?
- In which folder did you save the file?
Ödünç alabileceğim bir tırnak törpün var mı?
- Do you have a nail file I could borrow?
Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Do you have a file in the tool chest?
Bana şimdi Tom'un dosyası lâzım.
- I need Tom's file now.
Tam burada Tom'un dosyasına sahibim.
- I have Tom's file right here.
Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?
- Does this mean that we have to file bankruptcy?
Bu komutun çıktısını o dosyaya yeniden yönlendirmenizi istiyorum.
- I want you to redirect the output of this command into that file.
Bize verdiğin dosyaya göre Tom henüz liseden mezun olmadı.
- According to the file you gave us, Tom hasn't yet graduated from high school.
Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
- With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Cavit and Dilek Alaybeyoğlu may find themselves on the higher levels of tax rate brackets under joint filing.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?
- Have you come to file a damage report?
Tek sıra halinde sıralan.
- Line up in single file.
Çocuklar tek sıra halinde üst kata çıktı.
- The children went upstairs in single file.
The process left metal filings all over the bench and the part.
filing-cabinet construction.
They filed for a refund under their warranty.
I'd better file the bottoms of the table legs. Otherwise they will scratch the flooring.
The troops marched in Indian file.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
Can I get a kilo of tuna fish fillets please?
- Lütfen bir kilo ton balığı filetosu alabilir miyim?
... you don't have to worry about filing taxes on that, because there'll be no taxes for ...