we will figure something out - bir çaresine bakarız.
Ne olduğunu anlamak zor.
- It's hard to figure out what's going on.
Onu yapmak için yeterli paramız olup olmadığını anlamak zorundayız.
- We have to figure out whether we have enough money to do that.
Onlar maliyeti hesaplamak zorunda.
- They have to figure out the cost.
Bunun bize kaça mal olacağını hesaplamak zorundayız.
- We have to figure out how much it's going to cost us.
Onun ne demek istediğini anlayamadım.
- I couldn't figure out what he meant.
Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?
- Can you figure out why the boss is so unfriendly this week?
Figure it out, that's what I'm paying you for - Bir youlunu bulun, size bu yüzden para ödüyorum.
Ben kendim bir yolunu bulabilirim.
- I can figure it out myself.
Tom hâlâ bir yolunu bulmaya çalışıyor.
- Tom is still trying to figure it out.
Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
- We have to figure out where Tom hid his money.
Tom'a ne olduğunu çözmek zorundayız.
- We have to figure out what happened to Tom.
As soon as I figure out what is wrong with my car, I will fix it.
We'd alreary figured out that the trip would cost $1,000.
... figure something out figure something out you something a ...