Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
- This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
Onu bu şekilde yapmanın daha kolay olduğunu düşündüm.
- I figured it was easier to do it this way.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.
- Write the amount on the check in letters as well as figures.
Tom rakamlarda hatasızdır.
- Tom is accurate at figures.
Kate iyi bir endama sahip.
- Kate has a good figure.
Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.
- Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure.
O orantılı bir figüre sahiptir.
- She has a well-proportioned figure.
O iyi bir şahsiyete sahiptir.
- She has a good figure.
Onun iyi bir vücut yapısı olduğu için ne giyse ona uyar.
- Because she has a good figure, whatever she wears suits her.
Garip bir kişi aniden kapıdan girdi.
- A strange figure suddenly came through the door.
Sezgileri gerçekten kuvvetli bir insan bütün bir durumu sadece birkaç ipucuyla çözebilir. Bu olmak istediğim kişi türüdür.
- A really perceptive person can figure out a whole situation with just a few clues. That's the kind of person I want you to become.
Bu bloğa nasıl yorum postalayacağımı anlayamıyorum.
- I can't figure out how to post a comment to this blog.
Postaladığım şeyi nasıl iptal edeceğimi anlayamıyorum.
- I can't figure out how to delete what I just posted.
O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
- He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
Bu sayıları toplayın.
- Add up these figures.
Keşke çok para ödemeden arabamı nasıl boyatacağımı bulabilsem.
- I wish I could figure out how to get my car painted without paying a lot of money.
Tom garajı boyamayı bitirmenin onun bir gününü alacağını düşündü.
- Tom figured it would take him a full day to finish painting the garage.
Gölgelerden uğursuz bir şahıs ortaya çıktı.
- A sinister figure emerged from the shadows.
Tom bunun denemeye değer olduğunu düşündü.
- Tom figured it was worth a try.
Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
- I saw a figure approaching in the distance.
Bunu halletmek zorundayım.
- I've got to figure this out.
Tom henüz onun hepsini hallettirmiyor.
- Tom doesn't have it all figured out yet.
Tom'un tekrar yüzüne gözüne bulaştıracağını düşündüm.
- I figured Tom would mess up again.
Tom'un gitmeyeceğini düşündüm, bu yüzden ben gittim.
- I figured Tom wasn't going to go, so I went.
Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?
- Can you figure out why the boss is so unfriendly this week?
Tom başvuru formunu nasıl dolduracağını anlayamıyor.
- Tom can't figure out how to fill out this application form.
Bunun bize kaça mal olacağını hesaplamak zorundayız.
- We have to figure out how much it's going to cost us.
Onlar maliyeti hesaplamak zorunda.
- They have to figure out the cost.
Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
- We have to figure out where Tom hid his money.
Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
Tom'un ne söylemeye çalıştığını anlamak zordu.
- It was hard to figure out what Tom was trying to say.
Tom'un ne istediğini anlamak zor.
- It's hard to figure out what Tom wants.
Figure it out, that's what I'm paying you for - Bir youlunu bulun, size bu yüzden para ödüyorum.
Ben kendim bir yolunu bulabilirim.
- I can figure it out myself.
Kendi başına bir yolunu buldun mu?
- Did you figure it out on your own?
we will figure something out - bir çaresine bakarız.
MPG is considered a figure of merit when comparing fuel economy of cars, but it doesn't address cost or reliability.
As soon as I figure out what is wrong with my car, I will fix it.
We'd alreary figured out that the trip would cost $1,000.
figure-of-speech use.
No more stalling. Give me a ballpark figure of our projected losses.
By definition, they ignore the unreported “dark figure” of crime. We turn now to a second source of official crime data.
The car wouldn't start yesterday no matter what I did, but today it works just fine. Go figure.
... The next thing you do is you try to figure out how to ...
... data than just figure out how to find movies, but actually ...