İngilizce - Türkçe
fighting with the fists teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- boxing
- boks
Boks ve hokey gibi sporları sevmem.
-I don't like such sports as boxing and hockey.
13 yaşından beri boks yapıyorum.
-I've been boxing since I was thirteen.
- boxing
- yumrukoyunu
- boxing
- {f} boks yap
Tom 2013'te boks yaparak emekli oldu.
-Tom retired from boxing in 2013.
Böylece boks yapmaya başladım.
-That's how I started boxing.
- fisticuffs
- yumruk yumruğa kavga
- boxing
- {i} kutulama
- boxing
- Boxing DayNoeli takip eden gün
- boxing
- boxing glove boks eldiveni
- boxing
- boxing match boks maçı
- boxing
- box yumruklaş/kutula
- boxing
- {i} kutuya koyma
- fisticuffs
- {i} yumruklaşma, dövüşme
- fisticuffs
- {i} yumruklaşma
- fisticuffs
- {i} yumruk kavgası
O yumruk kavgası ile sona erdi.
-It ended with fisticuffs.
- pugilistic
- boksa ait
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
fighting with the fists teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- pugilistic
- boxing
- fisticuffs
- Fight with the fists
- fisticuff
İlgili Terimler
fighting with the fists
Heceleme
fight·ing with the fistsTürkçe nasıl söylenir
faytîng wîdh dhi fîstsTelaffuz
/ˈfītəɴɢ wəᴛʜ ᴛʜē ˈfəsts/ /ˈfaɪtɪŋ wɪð ðiː ˈfɪsts/
Resimler
Favoriler