Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum.
- I'd like to set things straight.
Tom'un her gece yatmaya gitmeden önce yaptığı son şey çalar saatini ayarlamaktır.
- The last thing Tom does every night before going to sleep is set his alarm clock.
Güneş batmak üzeredir.
- The sun is about to set.
Güneş batmak üzereydi.
- The sun was about to set.
Güneşin dağların ardında batışını izledik.
- We watched the sun setting behind the mountains.
Adam ufkun altında güneşin batışını izledi.
- The man watched the sun set below the horizon.
Bu durum sadece savaşla halledilebilirdi.
- The situation could only be settled by war.