fertigbekommen

listen to the pronunciation of fertigbekommen
Almanca - Türkçe
l. basarmak, becermek; bsin uhdesinden (F: üstünden) gelmek; bsle basa cikmak; bsi sökmek; kolayını bulmak; F: kivirmak
bsi yapmaga kalkismak (od. yüzü tutmak); bsi yapmak cüretinde bulunmak; Nur er bringt das fertig. Bu isi ancak o basanr. Bu isi onun kadar kimse kıvıramaz. (F); Nur Gott kann das ~. Allaha vergidir. einfach alles ~ elinden hie bir sey kurtulmamak; Das kann nicht jeder -~. Bu, her yiğidin kärı degildir. Du willst mich schlagen? Das wirst du kaum ~. Sen mi beni döveceksin? Zor! Hat er doch auch einmal etwas fertiggebracht! spött. Kedi olali bir fare tuttu
İngilizce - Türkçe

fertigbekommen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

finished
bitmiş

İşini yarım bitmiş bırakma. - Don't leave your work half finished.

İş henüz bitmiş değil. - The work is not finished yet.

finished
{s} tamam

Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar. - They finished eighty miles' journey.

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.

completed
(Bilgisayar) tamamlanma sayısı
completed
tamamlanan
finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı. - My work was already finished on January 15th.

Araştırma tamamlandı mı? - The research is finished?

finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
completed
tamamlandı

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

completed
tamamla(mak)
finished
bitir

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi. - Ann has just finished writing her report.

Raporu yazmayı bitirdim. - I've finished typing the report.

completed
tamamla

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım. - I completed the university course comfortably.

completed
tarihinde tamamlandı
finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
finished
{s} hazır

Hazırlanmayı henüz bitirdin mi? - Have you finished packing yet?

Neredeyse hazır mısın? - Are you almost finished?

Almanca - İngilizce
to finish
to get done
to complete
finished
got done
completed