İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
İş henüz bitmiş değil.
- The work is not finished yet.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı.
- My work was already finished on January 15th.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
- I completed the university course comfortably.
Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
- Have you finished packing yet?
Neredeyse hazır mısın?
- Are you almost finished?