fellow member of a class (in a school, university, etc.)

listen to the pronunciation of fellow member of a class (in a school, university, etc.)
İngilizce - Türkçe

fellow member of a class (in a school, university, etc.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

classmate
sınıf arkadaşı

Tom ve Mary sınıf arkadaşıydı. - Tom and Mary were classmates.

Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi. - My sister married her high school classmate.

classmate
sınıf arkadaş

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek. - Tom and his classmates are going to an art museum tomorrow afternoon.

classmate
(isim) sınıf arkadaşı
İngilizce - İngilizce
{i} classmate
fellow member of a class (in a school, university, etc.)