fellate

listen to the pronunciation of fellate
İngilizce - Türkçe

fellate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blow
{f} kaçırmak (fırsat)
blow
(rüzgar) esmek
blow
çalınmak
blow
düşmek
blow
yanmak
blow
çabuk çabuk solumak
blow
sürüklemek
blow
(sigorta/vb.) atmak
blow
üf

Rose hava kabarcıkları üflüyordu. - Rose was blowing bubbles.

Çocuklar kabarcıklar üflüyor. - The children are blowing bubbles.

blow
{f} uçurmak
blow
{f} uçurmak; uçmak: The wind has blown off the chimney cowl. Rüzgâr bacanın külahını uçurdu
blow
{i} yumruk

Tom, Noel yemeğinde ofisteki bir arkadaşı ile yumruk yumruğa girdi. - Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.

O yüzüme bir yumruk attı. - He dealt me a blow in the face.

blow
{i} şanssızlık
blow
{f} su fışkırtmak (balina)
blow
{f} soluk soluğa kalmak
blow
{f} çarçur etmek (Argo)
blow
{i} şok

Bu beni hâlâ şok ediyor. - It still blows my mind.

blow
öttürmek
blow
{f} patlamak
fellator
(Tıp) Penisi ağzına alarak uyaran kişi
İngilizce - İngilizce
To shame oneself as if performing fellatio

If you thought the German government was going to be a lapdog for Sarcozy, or worse, was going to fellate Brussels and the ECB, you got a rude shock today.

To stimulate a penis using one's mouth
To perform oral sex on a man
to stimulate a penis using ones mouth
{f} participate in oral sex
provide sexual gratification through oral stimulation
fellator
One who performs fellatio
To fellate
blow
fellator
{i} man who performs fellatio, one who participates in oral sex
fellate

    Eş anlamlılar

    suck off, blow

    Telaffuz

    Etimoloji

    [ 'fe-"lAt, f&-'lAt ] (verb.) 1948. From Latin fellātus (“sucked”), past participle of fellō (“suck”), from Proto-Indo-European *dhe- (“to suck, to suckle”).