I was nearly paralyzed.
- Ben neredeyse felçliydim.
His injury left him paralyzed.
- Onun yarası onu felçli bıraktı.
After doing my first workout at the gym, my body ached so much that I felt like a paralytic.
- Spor salonundaki ilk antrenmanımdan sonra vücudum öyle ağrıdı ki, kendimi felçli gibi hissettim.
You had a stroke, didn't you?
- Felç geçirdin, değil mi?
Tom must've died of a stroke.
- Tom bir felçten ölmüş olmalı.