Köpeğimi dondurma ile beslememde bir sorun olur mu?
- Is there any problem with feeding my dog ice cream?
Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
- What kind of food should I be feeding my dog?
Köpeğimi dondurma ile beslememde bir sorun olur mu?
- Is there any problem with feeding my dog ice cream?
Köpeğimi ne kadar beslemeliyim?
- How much should I be feeding my dog?
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
- To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.
Oyundan sonra, o, köpeğini beslemek için doğruca eve gitti.
- After the game, he went straight home to feed his dog.
I am a feeding a animals.
Anneler çocuklarını doyurmak için kendileri açlıktan öldü.
- Mothers starved themselves to feed their children.
Herkese yedirmek için yeterli sandviç yaptı.
- Tom made enough sandwiches to feed everyone.
Tom herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek getirdi.
- Tom brought enough food to feed everyone.
Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
- Tom forgot to feed his dog.
Tavukları tohumla besle.
- Feed chickens with seeds.
Köpeğime her akşam iki fincan köpek maması yediririm.
- I feed my dog two cups of dog food every evening.
Köpeğini hangi marka köpek maması ile besliyorsun?
- What brand of dog food do you feed your dog?
Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
- Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
Çoğu balinalar planktonla beslenir.
- Most whales feed on plankton.
Sana çok yemek vermediler, değil mi?
- They didn't feed you much, did they?
Köpeğe yemek vermedim.
- I didn't feed the dog.
Ailemi beslemek için yeterli yiyecek almaya zar zor gücüm yetiyor.
- I can barely afford to buy enough food to feed my family.
Aileni beslemek için yeterli yiyecek bulamazsan ne yaparsın?
- What'll you do if you can't find enough food to feed your family?
Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
- My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.
Köpeğe yemek vermedim.
- I didn't feed the dog.
Feeding the seals is one of the zookeeper's most visible chores.
There are three feedings a day.
When the terrified, bleeding cow was washed overboard into the river, the hungry piranhas entered a feeding frenzy, churning the water red with blood.
The manager hesitated to open the doors to the thronging holiday crowds, knowing that a feeding frenzy would soon ensue near the display of coveted toys.
We got interesting results after feeding the computer with the new data.
Feed the dog every evening.
... directly into human mouths. We could be feeding 11 billion, but we only feed half ...
... farmers to grow crops that aren't feeding that drug trade. And that, of course, has ...