O adam bana korku verdi.
- That guy gave me the creeps.
Buradaki herkes beni korkutuyor.
- Everyone here creeps me out.
Tüylerimi ürpertiyorsun.
- You're giving me the creeps.
Tom içimi ürpertiyor.
- Tom gives me the creeps.
I get the creeps walking down that street, even in broad daylight.