You must not eat too much ice-cream and spaghetti.
- Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin.
If you eat too much you will become fat.
- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
She smokes excessively.
- O çok fazla sigara içiyor.
That's an overly optimistic view.
- O, çok fazla iyimser bir bakış.
Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
- Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Our college uses far too much electricity.
- Bizim üniversite çok fazla elektrik tüketir.
We have far too much work to do.
- Yapacak çok fazla işimiz var.
Some people think that there are way too many lawyers in this country.
- Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.
We have too many classes.
- Çok fazla sınıfımız var.