there is no point in trying to argue with them.
There's no point in waiting. - Beklemenin bir faydası yok.
There's no point in waiting.
Beklemenin bir faydası yok.
I think there is no point in trying to persuade him. - Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
I think there is no point in trying to persuade him.
Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.