Bana bir iyilik yapar mısın?
- Can you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Would you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız, lütfen?
- Could you do me a favour please?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Would you mind doing me a favour?
Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
- Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.
Bir yardıma ihtiyacım olduğu için seni aradım.
- I called you because I need a favor.
Ben önerini destekliyorum.
- I am in favour of your proposal.
Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.
- Eugenia shared with us her favorite oils for cleaning the face and protecting the skin.
Tom'un en sevdiği şeylerden biri balık tutmaktır.
- One of Tom's favorite things to do is fishing.
Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.
- Eugenia shared with us her favorite oils for cleaning the face and protecting the skin.
Ben yüzmeyi severdim. O, lisede favori sporumdu.
- I used to love swimming. It was my favorite sport in high school.
He did me a favor when he took the time to drive me home.
You favor your grandmother more than your mother.
Would you favor us with a poetry reading?.
I need a favour. Could you lend me 5 dollars til tomorrow, please?.