It's my favorite food.
- Bu benim favori yiyeceğim.
Listen! They're playing my favorite music.
- Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar.
Stephen King is one of my favourite writers.
- Stephen King benim favori yazarlarımdan biri.
Milan Kundera is my favourite writer.
- Milan Kundera benim favori yazarımdır.
Tom has decided to grow sideburns.
- Tom favorilerini uzatmaya karar verdi.
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.