favorable or advantageous chance or opening

listen to the pronunciation of favorable or advantageous chance or opening
İngilizce - Türkçe

favorable or advantageous chance or opening teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

opportunity
fırsat

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı. - He took advantage of the opportunity to visit the museum.

opportunity
olanak
opportunity
{i} fırsat, elverişli durum
opportunity
uygun zaman
opportunity
münasebet
opportunity
elverişli zaman
opportunity
firsat çıkmak
opportunity
{i} şans

Bazı değişiklikler yapma şansımız var. - We have the opportunity to make some changes.

Bir gün, Malezya'nın tüm çocukları mükemmel bir eğitime ulaşma şansına sahip olacak. - One day, all children in Malaysia will have the opportunity to attain an excellent education.

opportunity
{i} uygun durum
İngilizce - İngilizce
opportunity
favorable or advantageous chance or opening

    Heceleme

    fa·vor·a·ble or ad·van·ta·geous chance or o·pen·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    feyvrıbıl ır ädvınteycıs çäns ır ōpınîng

    Telaffuz

    /ˈfāvrəbəl ər ˌadvənˈtāʤəs ˈʧans ər ˈōpənəɴɢ/ /ˈfeɪvrəbəl ɜr ˌædvənˈteɪʤəs ˈʧæns ɜr ˈoʊpənɪŋ/