Hemen hemen hiç kahvaltı etmem.
- I almost never eat breakfast.
Tom hemen hemen hiç Fransızca konuşmaz.
- Tom almost never speaks French.
10:00 sonra Tom hemen hemen hiç çalışmaz.
- Tom hardly ever studies after 10:00 p.m.
Artık hemen hemen hiç nakit kullanmıyorum.
- I hardly ever use cash anymore.