Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kısa saç stilini severim.
- I like the short hairstyle.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.