Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
- Tom said goodbye to Mary.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
Elveda, acımasız dünya.
- Goodbye, cruel world.