Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Ofis bir veda partisi veriyor.
- The office is having a farewell party.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
Tom'a elveda dedin mi?
- Did you kiss Tom goodbye?
He said Farewell! and left.
Vale - Sarah Smith.