Some people have a terror of mice.
- Bazı insanlar farelerden çok korkarlar.
The mice ate some of the bread.
- Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.
Cheese often lures a mouse into a trap.
- Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
The hawk caught a mouse.
- Şahin bir fare yakaladı.
Is the rat alive or dead?
- Fare canlı mı yoksa ölü mü?
Rats desert a sinking ship.
- Fareler batan gemiyi terkederler.
Whether it's white or black, a cat that chases mice is a good cat.
- Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
The mice ate some of the bread.
- Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.
What colour is this house mouse?
- Bu ev faresi ne renktir?
Hilton Hotel'a bilet ücreti ne kadar?
- How much is the fare to the Hilton Hotel?
Tek gidiş bilet ücreti bir dolardır.
- The fare is one dollar each way.
Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
- Jane's farewell speech made us very sad.
Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi.
- Tom suggested that we have a farewell party for Mary.
Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.
- In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
Taksiden inmeden önce yol parasını öderiz.
- Before we get out of the taxi, we pay the fare.
Osaka'dan Akita'ya yol parası nedir?
- What is the fare from Osaka to Akita?