İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.
- He saw suicide as the only way out.
Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
- I need to find a way out of this problem.
Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
- The boy could not find his way out of the maze.
İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.
- He saw suicide as the only way out.
We're quite a way out now.