fantezi

listen to the pronunciation of fantezi
Türkçe - İngilizce
fantasy

This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead. - Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.

You're just comforting yourself with a fantasy! - Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!

fantasy, imagination
phantasy
mus. fantasia (in free form)
fantasia
fancy

It wasn't anything fancy. - O, fantezi bir şey değildi.

Burn the candles, use the nice sheets, wear the fancy lingerie. Don't save it for a special occasion. Today is special. - Mumlar yakın, güzel çarşaflar kullanın, fantezi iç çamaşırı giyin. Özel bir gün için saklamayın. Bugün özeldir.

fancy, ornate, rich (cloth, furniture, jewelry)
fancy, caprice, whim
flamboyance
fantasy; fancy
(Sosyoloji, Toplumbilim) phantesy
extravaganza
fantezi iplik
effect thread, fancy thread, fancy yarn
fantezi kurmak
fantasize
fantezi kurmak
fancy
fantezi mallar
fancy goods
fantezi müzik
extravaganza
fanteziler
aerial fancies
Türkçe - Türkçe
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş: "Üstelik büyük bir taklit kabiliyeti ve fantezisi vardı."- R. N. Güntekin
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş
Süslü ve türü değişik olan
Serbest biçimli beste veya alaturkada serbest biçimli şarkı
Sonsuz, sınırsız hayal
Süslü ve türü değişik olan: "Yerinden doğrulmuş fantezi ipek çoraplarını, yeni gömleğini gururla göstererek. gülüyordu."- R. N. Güntekin
düşlem
FANTEZİ
(Osmanlı Dönemi) yun. Çeşitli ve süslü. Müsrifane süs isteğinden doğan hayal hareketi ile yapılmış süslü eşya veya süslenmek. Ağırbaşlı olmayan