Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum.
- Luckily, I got hold of a branch and was saved from falling.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı.
- Tom broke his neck falling down a flight of stairs.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
- Falling interest rates have stimulated the automobile market.
Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür.
- The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.
Tom düşen kara baktı.
- Tom looked at the snow falling.
Ben düşerek bir kaburgamı kırdım.
- I broke a rib falling.
Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti.
- He finally committed suicide by falling on his own sword.
Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
- The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.
Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.
- Tom looked at the snow falling inside the snow globe.
Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.
- We moved to New York last fall.
Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
- Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.
O, düşüşten sonra topal oldu.
- He was lame after the fall.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum.
- Luckily, I got hold of a branch and was saved from falling.
Ağaç düşmek üzereydi.
- The tree was ready to fall down.
Evlilikleri dağılıyordu.
- Their marriage was falling apart.
Leyla ve Sami'nin evliliği dağılıyordu.
- Layla and Sami's marriage was falling apart.
Kemer pantolonunun düşmesini önler.
- A belt keeps your pants from falling down.
Saçınız dökülmeye başlayacaktır.
- Your hair will start to fall out.
Hans Berlin duvarının yıkılmasını hatırlayacak kadar yaşlıyım dedi.
- I'm old enough to remember the fall of the Berlin wall, said Hans.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Kilise katılımı düştü.
- Church participation has fallen.
Sami o kategorideki insanlar arasında yer alır.
- Sami falls into that category of people.
Tom nöbette uykuya dalmakla suçlandı.
- Tom was accused of falling asleep on guard duty.
Bu fırtınalı yaz gecelerinde uykuya dalmak zordur.
- It's hard to fall asleep on stormy summer nights.
Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
- It's easy to fall into bad habits.
Gökkubbe onun üzerine düşmesin.
- May the firmament not fall upon him.
İmparatorluğun çöküşü kaçınılmazdı.
- The fall of the empire was inevitable.
Ne Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne yol açtı?
- What led to the fall of the Roman Empire?
Tom tanıştığı her güzel kıza aşık olur.
- Tom falls in love with every beautiful girl he meets.
Orman sonbaharda çok güzeldir.
- The forest is very beautiful in the fall.
Anadili olarak konuşan kişi sayısı 10'dan aza düştüğünde bir dil ölü olarak kabul edilir.
- A language is considered dead when the number of native speakers falls to less than 10.
Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı.
- Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.
Ağacın bütün yaprakları döküldü.
- The tree's leaves have all fallen.
Saçımın çoğu döküldü.
- A lot of my hair has fallen out.
O tekrar hastalanmaktan korkuyor.
- She is afraid of falling ill again.
Orada harika bir şelale gördüm.
- I saw a wonderful fall there.
Bu kulübe çökme tehlikesinde.
- This hut is in danger of falling down.
falling prices.
Falling in love is not at all the most stupid thing that people do — but gravitation cannot be held responsible for it.
Since the falling out with his neighbor they have kept their distance.
Bru. 'T is very like: he hath the falling sickness.
Buying that stock now would be catching a falling knife. Wait until you see capitulation.
For me, making a meal out of leftovers is as easy as falling off a log.
This is a monument to all those who fell in the First World War.
And so it falls to me to make this important decision.
Rome fell to the Goths in 410 AD.
Thrown from a cliff, the stone fell 100 feet before hitting the ground.
He set up his rival to take the fall.
Our senator fell into disrepute because of the banking scandal.
the fall of Rome.
Ghoaſt . / To morrow in the battaile thinke on me, / And fall thy edgeleſſe ſword, diſpaire and die.
She has fallen ill.
... has rallied more than 50 countries to prevent nuclear materials from falling ...
... workers are falling short is in the yellow area. ...