Kamyonun bir debriyaj arızası vardı.
- The truck had a clutch failure.
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
- He tried to kill himself but it ended in failure.
Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
- Everybody expected that the experiment would result in failure.
Hata için sen suçlanacaksın.
- You are to blame for the failure.
Hatası için kötü şansını suçluyor.
- He blames his failure on bad luck.
Tom bir baba olarak tam bir fiyasko.
- Tom is a complete failure as a father.
O tam bir fiyaskoydu.
- It was a complete failure.
Batmanın eşiğindeyiz.
- We're on the border of failure.
Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.
- My mother was disappointed by my failure.
Tom'un konjestif kalp yetmezliği var.
- Tom has congestive heart failure.
Tom, yirmi Ekim'de 93 yaşında kalp yetmezliğinden öldü.
- Tom died of heart failure on October twentieth at the age of 93.
O zaten başarısızlıklarının üstesinden geldiğini söylüyor.
- He says he has already overcome his failures.
Sami'nin iş başarısızlıkları vardı.
- Sami had business failures.
Kalp yetmezliğinden aniden öldü.
- He died quite suddenly of heart failure.
Tom'un konjestif kalp yetmezliği var.
- Tom has congestive heart failure.
We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.
We don't tolerate failure.
- We do not tolerate failure.
Structural failure will occur in three minutes, 30 seconds.
... ELON MUSK: Because for sure failure ...
... I'll a few more the continued failure I've Kelly conferencing and telepresence ...