fahişe

listen to the pronunciation of fahişe
Türkçe - İngilizce
prostitute

Dan met a prostitute named Linda. - Dan Linda adında bir fahişe ile tanıştı.

I think prostitutes are victims and troubled girls. - Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır.

whore

I can't believe he left me for that whore! - O fahişe için beni terk ettiğine inanamıyorum!

I'll never be your whore. - Asla senin fahişen olmayacağım.

fancy woman
scarlet woman [(Konuşma Dili)]
bitch [sl.]
harlot [sl.]
hustler [sl.]
night walker [(Konuşma Dili)]
prostitute, whore, harlot, hustler orospu
call girl [sl.]
courtezan
slut [sl.]
courtesan
hooker [sl.]
drab [sl.]
painted woman [(Konuşma Dili)]
whore [sl.]
floozy [sl.]
prostitute, whore
{i} bitch

A fucking menopausal old bitch was complaining about me for no reason. - Bir menopozlu lanet yaşlı fahişe, hiç neden yokken benim hakkımda şikayetçi oldu.

Karma is a nasty little bitch! - Karma iğrenç bir küçük fahişedir!

{i} slut

Your dad is having an affair with that slut. - Babanın bu fahişe ile ilişkisi var.

Don't dress like a slut. - Bir fahişe gibi giyinme.

{i} drab
{i} hustler
{i} hooker

Layla knew all the hookers of the neighborhood. - Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.

Layla was a hooker herself. - Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.

hustle
(Argo) woman of the street
(Argo) lady of pleasure
(Argo) sporting lady
(Argo) working girl
slag
street walker
fallen woman
strumpet
harlot
trollop
streetwalker
wench
{i} trull
painted woman
pro

I heard that Brush's mother is a prostitute. - Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum.

Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN. - Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.

{i} scarlet woman
jade
doxy
{i} floozy
call girl
broad
night walker
{i} moll
fahişeler
prostitutes
erkek fahişe
male prostitute
eşcinsel fahişe
callboy
kibar fahişe sınıfı
demimonde
orduyu takip eden fahişe veya yardakçı
camp follower
tövbekâr fahişe
magdalen
Türkçe - Türkçe
fahişe