facts, skills and ideas that have been learnt, either formally or informally

listen to the pronunciation of facts, skills and ideas that have been learnt, either formally or informally
İngilizce - Türkçe

facts, skills and ideas that have been learnt, either formally or informally teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

education
{i} eğitim

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir. - The quality of higher education must answer to the highest international standards.

Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. - Education aims to develop potential abilities.

education
öğretim

Bizim ortak çok şeyimiz var: hobiler, öğretim durumu, ve benzeri. - We have many things in common: hobbies, educational background, and so on.

Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor. - Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth.

education
ilim
education
eğitim ve öğretim
education
irfan
education
{i} öğrenim

O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor. - That country is turning into a society with high education.

education
(Tıp) edükasyon
education
pedagoji
education
eğitim bilimi
education
terbiyevi
education
eğitim yönünden
education
yetiştirme
education
eğitme

Kalbi eğitmeden zihni eğitmek hiç eğitim görmemektir. - Educating the mind without educating the heart is no education at all.

education
{i} eğitimbilim
education
tedris
education
(isim) eğitim, terbiye, öğretim, öğrenim, eğitimbilim
education
educationally terbiye bakımından
İngilizce - İngilizce
education
facts, skills and ideas that have been learnt, either formally or informally

    Heceleme

    facts, skills and ideas that have been learnt, ei·ther for·mal·ly or in·for·mal·ly

    Telaffuz