Ben alaycı davranıyordum.
- I was being facetious.
Sen alaycı davranıyorsun.
- You're being facetious.
Yabancı insanlar eğlenceli.
- Foreign people are amusing.
Ben onu çok eğlenceli buldum.
- I found her very amusing.
Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.
- The children say such amusing things.
Çocuklarına eğlendirici bir hikaye anlattı.
- She told her children an amusing story.
Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.
- Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations.
Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler.
- Drunkards are often quite amusing.
Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.
- The children say such amusing things.
Dedektif hikayeleri eğlendirici.
- Detective stories are amusing.
Robbie's joke about Heather's picture was just him being facetious.
Adrian the sixth pope gave command that statue should be demolished and burned, the ashes flung into the River Tiber, and had done it forthwith, had not Lodovicus Suessanus, a facete companion, dissuaded him to the contrary .