Tom yerde yüzükoyun yatıyor.
- Tom is lying face down on the floor.
Sami yüzükoyun yatıyordu.
- Sami was lying face down.
Sami yüzüstü yatıyordu.
- Sami was lying face down.
Tom kartı ters çevirerek masaya koydu.
- Tom put the card face down on the table.
Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.
- According to a study, big women are more prone to have twins.
Tom mübalağa etmeye meyillidir.
- Tom's prone to exaggeration.
Çocuğumun uyuşturucu almaya eğilimli olabileceğinden korkuyorum.
- I'm afraid my child might be prone to take drugs.
Tom abartmaya eğilimlidir.
- Tom's prone to exaggeration.
He placed the page face-down on the table so that we could not see its contents.
... face-down underwater shrapnel in his brain ...