Ne korkunç bir anlaşma!
- What an awesome deal!
Bunun korkunç olduğunu düşünüyorum.
- I think it's awesome.
Parlak bir düşüncem vardı.
- I had a brilliant idea.
Sanırım bu parlak bir fikir.
- I think it's a brilliant idea.
Sen zeki bir fotoğrafçısın.
- You're a brilliant photographer.
Tom'un zeki olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is brilliant.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
- The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
Sen görkemli bir iş yaptın.
- You've done a brilliant job.