He brushes his teeth.
- O dişlerini fırçalar .
He brushes his teeth after his meals.
- O yemeklerinden sonra dişlerini fırçalar.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Brush your teeth after each meal.
- Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
I've bought a new palette and a few paint brushes.
- Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım.
One should brush one's teeth every day.
- Biri her gün dişlerini fırçalamalı.
It is important to brush ones teeth every day.
- Birinin dişlerini her gün fırçalaması önemlidir.
After polishing his shoes, Tom brushed his teeth and combed his hair.
- Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.
I brush my teeth; I comb my hair.
- Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
She scrubbed the kitchen floor with a brush.
- O bir fırça ile mutfak zeminini temizledi.
Tom started scrubbing the floor.
- Tom yeri fırçalamaya başladı.