Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- My mother looked at me with tears in her eyes.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Gözlerimi tekrar açar açmaz, Amina bira bardağının tabanından bana bakıyordu.
- Once I opened my eyes again, Amina was staring at me through the bottom of her beer glass.
Gözlerimi kontrol ettirmek için hastaneye gittim.
- I went to the hospital to have my eyes tested.
I tought de life ud leave Mosey Creathorn’s glimms, when he saw his bitch in de air;.
... planted firmly in today but our eyes cast for tomorrow ...
... eyes of those children in that school, you see that spark, ...