Hayatını milleti için verdi.
- He gave his life for the nation.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- Sovereignty unconditionally belongs to the nation.
Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.
- The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.
Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
- More than one hundred nations have approved the treaty.
Zalimce davranılan hayvanları görmek istemiyorum.
- I don't like to see animals cruelly treated.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
- It's shameful to treat a child so cruelly.
Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu.
- The nation's leaders had no choice.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.