Sıradan insanlar muazzam bir güce sahip.
- Ordinary people possess enormous power.
Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
- Tom claimed that the enormous property was at his disposal.
Fil kocaman bir yaratıktır.
- The elephant is an enormous creature.
Onun kocaman parmakları vardır.
- He has enormous fingers.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Bir fil çok büyük bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
- Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Filler iri bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
O, çok büyük bir evde yaşar.
- He lives in an enormous house.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
- I enjoyed myself enormously, believe me.