extremely; greatly; awfully

listen to the pronunciation of extremely; greatly; awfully
İngilizce - Türkçe

extremely; greatly; awfully teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

highly
son derece

Tom son derece yetenekli bir adamdır. - Tom is a highly gifted man.

Bunu son derece tavsiye ederim. - I highly recommend it.

highly
büyük ölçüde

Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil. - I think that's highly unlikely.

highly
bir hayli

Ben bir hayli etkilendim. - I'm highly impressed.

Onu bir hayli düşündüğünü biliyorum. - I know you think highly of her.

highly
fazlaca/iyi
highly
çok iyi; çok olumlu bir şekilde
highly
çok iyi

O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış. - She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.

highly
hayli

Onun yeni romanı hayli övüldü. - Her new novel has been highly praised.

Ben bir hayli etkilendim. - I'm highly impressed.

highly
yüksek derecede

Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar. - Heroin is highly addictive.

highly
çok

Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür. - Corn is the most highly subsidized crop in America.

Onu oldukça çok düşünüyorum. - I think highly of him.

highly
Oldukça
highly
çok, pek çok, son derece
İngilizce - İngilizce
highly

He is in a highly visible job.

extremely; greatly; awfully