Birçok büyük Japon şirketleri ihracata bağlıdır.
- Most big Japanese companies depend on exports.
İhracatımız 30 milyar dolara yükselmiştir.
- The exports increased by 30 billion dollars.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Ben bir kokain ihracatçısıyım.
- I'm a cocaine exporter.
Çin önde gelen bir silah ihracatçısıdır.
- China is a leading exporter of arms.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Silah ihracatına izin verilmedi.
- The export of arms was not allowed.
Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.
- Africa is exporting beef to Europe.
Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
- What would you like to export?
ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.
- The top U.S. export to China was soybeans.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
İhracat işi iyi yapılmıyor.
- The export business isn't doing well.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
You will be exported from the club if you continue this behaviour.
Oil is the main export of Saudi Arabia.
Japan exports electronic goods throughout the world.
... economy. It's been what they use to not only feed themselves but to create exports that ...
... on pace to double our exports, one of the commitments I made when I was president. That's ...