explicit or definite

listen to the pronunciation of explicit or definite
İngilizce - Türkçe

explicit or definite teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

specific
özel

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Tom belirli tarihlerden söz etmedi. - Tom didn't mention specific dates.

Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var. - In American football the defense has a specific job.

specific
{s} spesifik

Biraz daha spesifik olabilir misin? - Can you be a little more specific?

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
İngilizce - İngilizce
specific
explicit or definite

    Heceleme

    ex·plic·it or de·fi·nite

    Türkçe nasıl söylenir

    îksplîsıt ır defınıt

    Telaffuz

    /əkˈspləsət ər ˈdefənət/ /ɪkˈsplɪsət ɜr ˈdɛfənət/