Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

expiring, sinking, withering

listen to the pronunciation of expiring, sinking, withering
İngilizce - Türkçe

expiring, sinking, withering teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dying
irtihal
dying
ölerek
dying
kıkırdama
dying
{f} öl

Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı. - Thousands of soldiers and civilians were dying.

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı. - There were cars burning, people dying, and nobody could help them.

dying
ölen

Sepet dokuma ölen bir sanattır. - Basket weaving is a dying art.

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı. - There were cars burning, people dying, and nobody could help them.

dying
{s} ölmekte olan

Ölmekte olan hastanın ailesi ne olacak? - What about the family of the dying patient?

dying
ölmekte olan dying bed ölüm döşeği
dying
{s} cansız
dying
{i} ölme

Tom'un ölmesiyle ilgili bir önsezim vardı. - I had a premonition of Tom dying.

Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür. - The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.

dying
(isim) ölme
dying
f., bak. die
dying
dying confession declaration ölüm döşeğinde yapılan itiraf
dying
dying will ölmek üzereyken ifade edilen arzu
dying
{s} nesli tükenen
dying
die öl
dying
açıklama

Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır. - Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.

dying
{s} ölüm

Ölümden korkmuyorum ama ölmekten korkuyorum. - I do not fear death, but dying.

Ya hayata tutun ya da ölüme teslim ol. - Get busy living or get busy dying.

İngilizce - İngilizce
{a} dying