O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.
- A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.
O tecrübeli bir öğretmendir.
- He is an experienced teacher.
Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.
- We are looking for an experienced C++ programmer near Amsterdam.
O, işte deneyimliydi.
- He was experienced in business.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
- Tom didn't have enough experience to do the job well.
Tom ne yapacağını bilmek için yeterli tecrübeye sahip değildi.
- Tom didn't have enough experience to know what to do.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Fadıl o türde hayat yaşamak istiyordu.
- Fadil wanted to experience that type of life.
Her gün güzelliği yaşamak için sanatçı olmana gerek yok.
- You don't need to be an artist in order to experience beauty every day.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most rewarding experiences of my life.
Bu, Mary'nin ailedeki ilk ölüm olayıdır.
- This is Mary's first experience of a death in the family.
Tom benzer bir olay yaşadı.
- Tom had a similar experience.
Tom'un hiçbir pratik deneyimi yoktur.
- Tom has no practical experience.
Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Onun, hayatında çeşitli deneyimleri vardı.
- He had various experiences in his life.
O bilgili ve de deneyimli.
- He has knowledge and experience as well.
O tecrübeli bir öğretmendir.
- He is an experienced teacher.
En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler.
- The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
... this piece experienced are upset with dozens of germs ...
... what on roe and her employees experienced ...