Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
- Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
- I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.
Masraf umrumda değil.
- I don't care about the expense.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
- I have to reduce my expenses this month.
Tom giderlerini hesapladı.
- Tom calculated his expenses.
Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
- She tried to lessen her expenses.
Bu ay harcamalarımı düşürmem gerekiyor.
- I have to reduce my expenses this month.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
- We must cut down our expenses.
Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
- I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.
Tüm masraflar sponsora düşecektir.
- All the expenses will fall on the sponsor.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
- Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
- She tried to lessen her expenses.
It should be acceptable to expense a business lunch with a client.
Husband nature's riches from expense.
And moan the expense of many a vanished sight.