Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

expected in the future

listen to the pronunciation of expected in the future
İngilizce - Türkçe

expected in the future teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

in the future
ileride

İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum. - I want to become a TV announcer in the future.

İleride polis olmak istiyor. - He wants to be a policeman in the future.

forward
forwarder sevkeden firma
forward
{f} ilerletmek
forward
{f} gönder

Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim. - I forwarded the schedule you sent me to Tom.

Lütfen postamı bu adrese gönderin. - Please forward my mail to this address.

forward
gelişmiş
forward
ileriye

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

Tom ileriye doğru bir adım attı. - Tom took a step forward.

forward
{f} yeni adrese yollamak
forward
şımarık
forward
ön

O, öne doğru bir adım attı. - He took a step forward.

Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz. - If you put your best foot forward, you will succeed.

forward
küstah
forward
cüretkâr
in the future
gelecekte

Gelecekte bir pilot olmak istiyorum. - I would like to be a pilot in the future.

Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor. - Kim means to be a diplomat in the future.

forward
{i} forvet

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

forward
{s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
forward
{s} istekli
forward
{s} vadeli
forward
{s} ileriye yönelik

Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır. - This is a big step forward.

forward
{s} fazla ileriye giden
forward
{s} cüretli
forward
(isim) forvet, ileride yer alan kimse
forward
z. ileri doğru, ileri
İngilizce - İngilizce
forward
in the future
in the time to come
expected in the future

    Heceleme

    expected in the fu·ture

    Türkçe nasıl söylenir

    îkspektıd în dhi fyuçır

    Telaffuz

    /əkˈspektəd ən ᴛʜē ˈfyo͞oʧər/ /ɪkˈspɛktəd ɪn ðiː ˈfjuːʧɜr/