İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
- There exists an enormous difference between the two theories.
Tüketici elektroniği denen üreticiler arasında acımasız bir rekabet vardır.
- Among the manufacturers of so-called consumer electronics, there exists ruthless cut-throat competition.
Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
- Compulsory military service exists in Turkey.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
- God exists, but he forgot the password.
İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
- The letters q, w and x exist in English.
Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
- I think that ghosts exist.
Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.
- It is difficult to prove that ghosts exist.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız.
- If it wasn't for alcohol, none of us would exist.
Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
- This kind of dog exists only in Japan.
Apotik veya “gece yarısı” bölgesi 1.000 metrenin altındaki derinliklerde bulunur. Güneş ışığı bu derinliklere nüfuz etmez ve bölge karanlıkta kalır.
- The aphotic, or “midnight,” zone exists in depths below 1,000 meters. Sunlight does not penetrate to these depths and the zone is bathed in darkness.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar.
- Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.
... that exists either. ...
... information that exists? ...