İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
- The letters q, w and x exist in English.
Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor.
- Tom doesn't believe that ghosts exist.
Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
- I think that ghosts exist.
Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar.
- Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Bazı Batılılar ruhlarının var olduğuna ve sonsuz yaşama sahip olduklarına artık inanmıyorlar.
- Some Westerners no longer believe that their soul exists and that they have eternal life.
Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
- Heaven and hell exist only in the human heart.
Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
- This kind of dog exists only in Japan.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Sivrisinekler varoluşumun felaketidir.
- Mosquitoes are the bane of my existence.
Varoluş anlamsız bir kavramdır.
- Existence is a meaningless concept.
Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
- The existing law concerning car accidents requires amending.
Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler.
- They lost faith in the existing system.
O, başka bir varlık düzleminde yaşıyor.
- She lives on another plane of existence.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
Muhtemelen oralarda ve belki de birçok yerde başka yaşamlar vardır.
- Other life probably exists out there and perhaps in many places.
İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
- There exists an enormous difference between the two theories.
Malezya 1957'de oluştu.
- Malaysia came into existence in 1957.
1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
- In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
- The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
- Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
- Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
- Tom is having an existential crisis.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
- God exists, but he forgot the password.
Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
- I do not believe that God exists.
1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
- In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
Hayalet varlığı ölümden sonra yaşamın olduğunu kanıtlamaz. Başka bir boyutun unsurları olabilir.
- Ghost existence does not prove that there's life after death. They can be elements of another dimension.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
... the Big Bang creates all the energy that will ever exist, ...
... she do exist now see our relationship is just developing slowly ...